31 Ekim 2012 Çarşamba

DEPORTİVO VE TÜRK BAYRAĞI


2000'li yılların başında başarı anlamında zirve yaşayan Deportivo la Coruña takıımının maçlarını izlemişseniz, özellikle kale arkadası tribünlerindeki Türk bayrağı dikkatinizi çekmiştir. Peki neden sürekli gerçekleşiyor bu?


Olayın temelinde komşu kent olan Vigo ile aralarındaki gerginlik yatmaktadır. Vigolular hakaret etmek için Coruñalılara Türk demektedirler. Coruñalılar da Vigolulara Portekiz hayranlıklarından dolayı hain demektedirler. Ama Coruñalılar bunu bir hakaret olarak algılamak yerine 'Türk gibi güçlü' diye algılayıp benimsemişlerdir. Bu yüzdendir ki her maçlarında en az bir Türk bayrağı tribünlerde yerini almaktadır. Hatta bu durum avrupa maçlarına da yansımıştır. Panathinakos maçında 20 metreyi bulan bir Türk bayrağı açılmıştır. La Pasion Turco derneğinin başkanı bu olayı şöyle anlatmaktadır; 'İnanın Riazor Stadı'nda yüzlerce Türk bayrağı vardı. Stadın bir ucundan diğer ucuna bir Türk bayrağı astık. Yunanlılar sahaya çıktıklarında dev Türk bayrağının yanı sıra yüzlerce ateşli taraftarın ellerindeki ay yıldızlı bayrakları görünce neye uğradıklarını şaşırdılar.Dünyanın hiçbir yerinde kendi ulusunun bayrağının dışında başka ülke bayrağına bu kadar sahip çıkan bir taraftar grubu bulamazsınız.' Ayrıca bazı maçlarında İstiklal Marşı'nı bile söylemektedirler. 

Peki Vigoluların Türk yakıştırmasını yapmalarının nedenine gelecek olursak; Barbaros Hayreddin Paşa. Barbaros Hayreddin Paşa; Türk gölü haline gelen Akdeniz'deki en büyük rakibi olan İspanya İmparatorluğu ile büyük mücadele içindedir. Bu mücadeleler sırasında Galicia bölgesinin halkından büyük yardımlar almıştır. Bu yüzden de komşu kentleri Vigo tarafından ihanet ettikleri gerekçesiyle 'Turco' yakıştırması yapılmıştır.

5 Ekim 2012 Cuma

GİZEMLİ WINCHESTER EVİ

Dünyada o kadar çok gidilecek, görülecek yer var ki insanın ömrü yetmez. Ki daha Türkiye demiyorum İstanbul'da bile gidip görmediğim o kadar yer varken sıranın bunlara da gelebileceğini düşünmek biraz hayalperestlik gibi. Neyse oysa bir umuttu diyerekten belki bir gün listemizi tamamlayabiliriz.

Bu gidilip görülmesi hoş olabilecek yerlerden birisi de gizemli Winchester evi.



Bir silah üreticisinin eşi olan Sarah Winchester, kimilerine göre eşinin ürettiği silahlarla yaşamlarını kaybedenleri ruhları sonucu, kimilerine göre ise ki bence de bu daha mantıklı, doğumundan 9 gün sonra yaşamını kaybeden çocuğu yüzünden akli dengesini kaybetmiştir ve evde ruhlar tarafından takip edildiğini ileri sürmüştür. Bunun sonucunda artık dayanamayarak bir medyuma gitmiştir. Medyumun ruhlardan korunabilmesi için verdiği tavsiye ise çok ilginçti, medyuma göre eğer sürekli evine odalar ve kör kapı ve geçitler yaparsa ruhlardan korunabileceğini söylemişti. Bu fikre inanan Sarah Winchester yaşamının sonuna kadar evinde inşaata devam etmiştir, ta ki ölümüne dek. Bunun sonucunda yaklaşık 40 odalı olan ev, ölümünde 160 odalı, bir yere ulaşmayan sayısız merdiven ve ruhları şaşırtmak için duvarlarda kör kapılara sahip bir ev halini almıştır.